14.01.2012

Bir BÜYÜK EV ABLUKADA Konseri…

Drum&Bass 13.Sayı için yazdığım yazı...

Bir BÜYÜK EV ABLUKADA Konseri… 
06.10, Babylon 
Alternatif müzik ortamlarının son dönemdeki en fiyakalı hareketi olarak kayıtlara geçen Büyük Ev Ablukada, ezberleri altüst eden yaşam öyküsünü, Babylon’da verdiği konserle sürdürmeye devam etti.

‘’Birçok klişeyi reddeden, henüz hiç bir albüm yayınlamayan, hiç röportaj vermeyen buna rağmen aykırı duruşları, sağlam müzikleri ve eğlenceli performanslarıyla adeta bir şehir efsanesine dönüşen Büyük Ev Ablukada…’’ diye anlatmaya başlıyor grubu, kendileri ile ilgili çıkan yazılar. Gayet de özetleyici, başarılı bir tarif aslında bu. Ben de bu yazımda, magazinel muhabbetlere girip, (aslında artık herkes tarafından bilinse de) grubun bu ‘gizem’ine ve mahremiyetine çomak sokmak istemiyorum. Mevzuya gayet içerden dahil olarak, sadece o gece Babylon’dan taşan redoksu anlatmak istiyorum size.

Büyük Ev Ablukada sezonun ilk konserini verdi o gece. Canavar Banavar, Afordisman Salihins, Bass Bariton, Ben Tek Siz Hepiniz, Gelicem Nerdesin, Galvaniz Gelbiraz, Baksen Oyalama ve Balon Suyla da Dolar’dan oluşan kalabalık kadrosuyla, bir elektrikli konser münasebetiyle daha Babylon sahnesindelerdi.



Erken saatlerde başlayan teknik çalışmalar ve soundcheck grubun tamamının toplanmasıyla 19:00 gibi hareketlendi, Soundchecki ‘En Güzel Yerinde Evin, Havadar ve Tayyar Ahmet’in Sonsuz Sayılı Günleri’’ parçalarını prova ederek tamamlayan grup, kuliste muhabbetin keyfini çıkarırken, Babylon’da da kapılar 20:30’da açıldı ve mekan hızla dolmaya başladı.

Babylon bu sezon güzel bir düzenleme yaparak haftaiçi bütün konserleri tam 21:30’da başlatıyor. O gece de herkes için makul olan bu saatte başladı konser. Artık alışılan Büyük Ev Ablukada kalabalığı vardı yine. Birçok kişi için sahneyi görmek epey zordu hatta. Gece boyunca vestiyer önünde merdivenlere oturup sadece müziği dinleyen birsürü insan gördüm. Yaşları genelde konsere giriş minimalinde seyreden bu kitle, grubun ikinci sırada çaldığı ‘Havadar’ parçasıyla tam anlamıyla kendinden geçti. Mekanda vibrasyon etkisi yaratan bu parçayı dinlerken herkesin koordineli bir biçimde zıpladığını görüyordunuz. Canlı dinlenildiğinde tesiri katlanan bu parçanın hüneri, konserleri yükseltmesinden öte grubun şöhretinin artmasında da büyük etkili oldu.

Bu enteresan şarkı sözlerinin tamamına hakimdi grubun hayranları, parçaların sadece nakarat ve manşetlerinde değil, en ücra köşelerinde bile eşlik ettiler gruba. ‘En Çirkini Güzellerin’ çalınırken Canavar Banavar’a söyletmeyecek kadar ele geçirdiler parçayı. Bu coşku artık konserlerde bir ritüel haline gelen, ‘Takıl Yani, Takmıyo Belli’  parçasına Onur Ünsal’ın katılımıyla zirveye ulaştı. Şarkının sonunda sahneye çıkarak, 1997 yılında, Will Smith’in ‘Big Willie Style’ albümünde yer alan ‘Miami’den bir bölüm söyleyerek yüzleri gülümseten bir performans sergiledi.



Konserin birinci saati tamamlandığında benim favori parçam olan ‘Evren Bozması’nı çaldı grup. Akustik versiyonunda parçanın saf güzelliğinin daha da öne çıktığını düşünsem de, yine de grubun playlistinde özel bir yere sahip bence bu parça. O kadar ironik ve eğlenceli şarkıların arasında, hem sözleri hem de müziğiyle, bu adamların ruh dünyalarıyla ilgili, altı çizilmesi gereken bir ipucu veriyor çünkü. Çok sağlam bir ambiyansa sahip ve hızla içine çekebiliyor dinleyen herkesi. Yüksek dozda alınması kaşıntı yaratabilir. Dikkatinize…

Büyük Ev Ablukada’yı dinlemeye gelenlerin ilgisini en çok çeken şeylerden biri de, hem kendi aralarında hem de dinleyicilerle yaptıkları muhabbetler oluyor. Bazen parça aralarında bazen de parçayı bile bölerek genelde herkesin kahkahalar atmasına neden olan muhabbetler çıkabiliyor ortaya. Burada Canavar Banavar’ın hayranlarıyla kurduğu samimi iletişim ön plana çıkıyor. Zaten bu müziğin bu kadar çok insane ulaşmasında da birinci neden bu ‘samimiyet’ aslında. Tabiri caizse hiç ‘ayak yapmadan’ içerden ne gelirse dışarıya o saçılan bir durum bu. İlk kez Korhan Futacı ve Kara Orkestra’nın albüm kayıtlarını ziyaret ettiklerinde tanışmıştım grup elemanlarının bazılarıyla. O zaman farkettiğim gibi bu adamlar nasılsalar öyleler… Ve bu dağınıklık, başına buyrukluk, bazen ağzı bozukluk, öngörülmeyen bir karizma ortaya çıakrdı ve pratikte de sükseli bir karşılık buldu.
O gece mekanı dolduranlara, şükranlarını ‘‘iyi ki geldiniz LaAN’’ diyerek sundu Canavar Banavar. 



Konserin sonlarına doğru çaldıkları ‘Lilililerle’ parçasının doğaçlama bölümünde ‘‘Bu galiba en kötüsü oldu’’ dedikten sonra bir anda ‘Sözlerimi Geri Alamam’ şarkısına bağlayınca yine herkesin yüzünü güldürdüler. Canavar Banavar parçaya yüksek sesle eşlik eden dinleyicilere, parça sonunda ‘’Hepinizin içinde 90lar rock kafası olduğunu biliyordum’ diyerek takıldı. Sonrasında ‘Tayyar Ahmet’in Sonsuz Sayılı Günleri’ni söylerken sonundaki ‘‘şalalalaaa’’ bölümünde Baksen Oyalama da sahneye çıkarak, bütün ekibi takdim etti dinleyicilere. Bis’le birlikte sahneye döndükten sonra, en son olarak Havadar’ı bir daha çalarak herkesi en yüksek noktadan aşağı itip, saat 23:10’da konseri bitirdiler.

Büyük Ev Ablukada, hiç şekle düşmeden, yapmacık pazarlama triplerinden kendilerini sakınıp, saf müzik ve eğlence ile insanlara ulaşabilmeyi başardı. Grubun bu durumu diğer müzisyenlere de ilham vermeli bence. Bu afili çizgi roman, ne şekilde ve ne kadar devam eder bilinmez ama şuan ki durum tadından yenmez bir biçimde parıldıyor önümüzde.Kıymetini bilelim…


Fotoğraflar: Mustafa Erdoğan

Hiç yorum yok: